Böbrek taşları idrarın üretimi ve böbrekten dışarı atılımı sırasında içinde bulunan kristallerin kümeleşip çökmesi sonucu oluşur.
Normal şartlar altında bu kristaller idrar yollarından idrar içerisinde eriyik halde problemsiz bir şekilde atılırlar. Ancak böbrek kanalları içerisinde herhangi bir nedenle kristaller çöküp birbirleriyle birleşirse taş oluşum süreci başlar. İdrarın yoğun olması (yeterli su tüketmeme, aşırı sıvı kaybı) çökelmeyi kolaylaştıran önemli bir faktördür. İdrar içerisinde taş oluşunu artıracak kristaller (kalsiyum, magnezium, oksalat v.b. ) yanında taş oluşumunu engelleyen kristaller (sitrat, çinko v.b.) de mevcuttur.
Eğer taş oluşumuna yatkınlık yaratacak anatomik bir bozukluk (böbrek yerleşim anomalileri, pelvik bileşke darlığı vb) veya sistemik metabolik bir hastalık durumu (renal tübüler asidoz, paratiroid hastalıkları v.b.) yoksa böbrek taşı önlemede genel kurallar sağlıklı ve hareketli bir yaşam tarzı, normal kilo, sıvı alımına dikkat etmek, hayvansal protein alımını azaltmak ve diyetteki tuz oranını düşürmek gibi yaşam tarzı düzenlemeleri olmalıdır
Taş oluşumunu önlemenin en iyi yöntemi daha fazla sıvı tüketmek, böylece idrarın yoğunluğunu azaltmaktır. Sıvı alımı 24 saatte 8-10 bardak (2.5 L) olacak şekilde artırılmalıdır. Daha da ideal olanı günlük 2-2.5 lt idrar çıkaracak şekilde sıvı alımı yapmaktır.
İdeal sıvılar su, narenciye suları (portakal suyu, limon, greyfurt suyu veya karışık) ve sodalı içeceklerdir. Bu miktar tüm güne yayılmalıdır ve pratik yöntem sürekli bir şişe suyu yanınızda bulundurmanızdır. Sıcak günlerde terleme gibi hissedilmeyen kayıpları tamamlamak için daha da fazla sıvı tüketimi gerekmektedir. Başarının güzel bir ölçeği de idrar rengini berrak ya da çok soluk sarı renkte tutabilmektir.
Aşırı protein alımı ürik asit ve hatta kalsiyum oksalat taşları oluşumu ile sonuçlanabilir. Amaç sağlıklı kilo aralığında kalabilmektir. Genel bir öneri olarak, günlük et ve balık tüketimini 350 gram ile kısıtlamaktır. Bu kolaylıkla günlük ihtiyacınız olan proteini karşılayacaktır.
İnsan vücudu sodyum (tuz) düzeyini çok dikkatli bir şekilde düzenler. Eğer idrarda sodyum atılımı artmış ise, kalsiyum da aynı oranda atılır. Diğer bir deyişle, ne kadar çok sodyum (tuz) tüketir ve idrarla atarsak, o kadar çok kalsiyumu idrarda harcamış oluruz. İdrarda fazla kalsiyum bulunması ise yeni taş oluşumuna yada kendiliğinden atılabilecek kadar küçük taşınızın hızla büyümesine yol açabilir.
Diyetinizdeki sodyum kaynaklarını azaltmaya çalışın, özellikle fast food, paketli ya da konserve ürünler, tuzlu atıştırmalıklara dikkat edin. Amacınız günlük 2000 miligramdan az sodyum tüketmek olmalıdır. Bu da günlük bir çay kaşığı tuza denk gelmektedir.
Tüm taş hastalarının periodik aralıklara takibi taş gelişimini erken safhada tespit ederek oluşumunu geciktirmekte ve tedaviyi kolaylaştırmaktadır. Böbrek taşı tedavisi gören tüm hastaların Merkezimizde 3 ay; 6 ay veya yıllık takipleri yapılmaktadır. İdrarın asit/alkali dengesini etkileyen ilaçlar ve/veya sitrat gibi idrarda taş oluşumunu azaltan kristalleri içeren ilaçların takiplerde kullanımı da taş oluşumunu ve tekrarını engellemede faydalı olmaktadır.