İç Hastalıkları
İç hastalıkları ya da yaygın kullanılan şekliyle “Dahiliye” oldukça kapsamlı bir bölüm olarak ön plana çıkar. Diğer tıbbi birimlerle koordineli bir şekilde çalışması gereken dahiliye uzmanları solunum yolu, sindirim sistemi ve kalp hastalıkları şikayetleriyle gelen hastalar kadar halsizlik, kabızlık, kansızlık, ateş, mide yanması, öksürük gibi şikayetleri olan hastaların da tetkiklerini yapmaktadır.
Özel Ata Sağlık Hastanesi olarak iç hastalıkları birimimize başvuran hastaların tetkiklerini detaylı bir şekilde yapmaktayız. Hastalıkların belirtilerinin nedenlerini bulup nedenlerini ortadan kaldırmak üzere şekillendirdiğimiz tedavi süreçlerimizde son teknolojik cihazlardan yararlanmaktayız. Ayakta ve yatarak tedavi olanağı sunarak hizmet kalitemizi her geçen gün yükseltmekteyiz.
İç Hastalıkları Tedavi Alanına Giren Hastalıklar
1- Hipertansiyon
Kalp her kasıldığında kan, dolaşım sistemine doğru hareket eder. Kanın damarlara gereğinden fazla baskı yapması durumu hipertansiyon yani yüksek tansiyon olarak isimlendirilir. Kan basıncı sağlıklı bir insanda da artabilir ancak bu yükselmeyi tetikleyen anlık bir değişim olması gerekir. Eğer kan basıncı her daim yüksekse bu durumun ardında ciddi bir sağlık problemi olduğu düşünülebilir. Tedavi edilmeyen yüksek tansiyon hastalığının kalp krizi ve felç gibi ciddi sorunlara yol açabileceği unutulmamalıdır.
2- Diabetes Mellitus (Şeker Hastalığı)
Vücudun besinlerdeki enerjiyi kullanma yetisini etkileyen diyabet hastalığı kronik bir rahatsızlıktır. Tip I, Tip II ve Gebelik Şekeri olmak üzere üç farklı şekilde görülebilen şeker hastalığı; kontrol altına alınmadığı takdirde ciddi sorunlara neden olabilir. Normalde vücut şekerli ve karbonhidratlı yiyecekleri glikoza dönüştürür. Glikoz hücrelerin enerji ihtiyacını karşılar. Fakat bu sürecin gerçekleşmesi için kan dolaşımında insülin hormonunun bulunması gerekir. Şeker hastalarının sorunu insülin üretememek, üretilen insülini kullanamamak ya da insülini hem üretememek hem de kullanamamak olarak tanımlanabilir.
3- Tiroit Hastalıkları
Tiroit bezlerinin vücudun hormon dengesi açısından büyük bir önemi vardır. Sindirim, sinir, dolaşım sistemleri başta olmak üzere tiroit bezlerinde üretilen hormonlar metabolizmanın sağlıklı işlemesini sağlamaktadır. Tiroit bezlerinde oluşan sorunlar neticesinde vücudun hormon dengesi bozulur. Tiroit bezleri iltihaplanabilir, büyüyebilir, nodüllerle dolabilir. Aynı zamanda bezlerdeki hormon üretimi gereğinden çok ya da az olabilir. Tiroit bezlerinde meydana gelen sorunların gözetim altında tutulması ve kişinin uzman hekimler tarafından tedavi edilmesi gerekir.
4- Hematolojik Hastalıklar
Çabuk yorulma, kronik ateş, kanın pıhtılaşmaması, beze oluşumu, ağrılı ödem ve halsizlik gibi belirtiler gösteren kişilerin kan hastalıklarının teşhis ve tedavisinden sorumlu olan hematoloji birimine başvurması gerekir. Kan hücrelerinin yapısal değişimi, pıhtılaşma sorunları, ilik hücrelerinde kanser oluşumu gibi önemli hastalıkların oluşma olasılığı göz ardı edilmemelidir. En sık görülen kan hastalıkları arasında demir eksikliği anemisi, orak hücreli anemi, tromboz, lösemi, lökopeni ve hemofili gibi rahatsızlıklar bulunur.
5- Akciğer Hastalıkları
Solunum sisteminin can damarı akciğerler farklı faktörlerden ötürü işlevlerini kaybedebilirler. Bu gibi bir olumsuzluk yaşandığında tedavi edilmezse ileriki dönemde ölümcül sonuçlarla karşılaşılabilir. Koah, zatürre, astım, plörazi, akciğer kanseri, Lejyoner hastalığı gibi akciğer hastalıklarının tedavileri aksatılmamalıdır.
6- Mide Bağırsak Hastalıkları
Stresin artması, beslenme hatalarının tekrarlanması gibi nedenlerle midede yanma hissi, susama, bağırsak bozuklukları, mide spazmları, akut karın ağrıları gibi semptomlarla ortaya çıkan mide bağırsak hastalıkları Gastroenteroloji bilim dalının ilgi alanına girmektedir. En sık görülen mide ve bağırsak hastalıklarına, ülser, mide kanseri, kabızlık, ishal, kusma, gastrit ve dispepsi gibi örnekler gösterilebilir.
7- Kolesterol ve Trigliserid
Kalp sağlığı için iki önemli yağ çeşidi olan kolesterol ve trigliserid oranlarının normalden farklı şekilde değişmesi kişilerin sağlıklarını riske atabilmektedir. Besinler yoluyla alınan ve aynı zamanda vücut tarafından üretilen bu yağların kandaki oranları artarsa diğer bir deyişle hiperlipidemi rahatsızlığı yaşanırsa obstrüktif damar hastalıklarına davetiye çıkarılır. Kalp ve damar hastalıklarının önlenmesi için kolesterol ve trigliserid oranları ideal seviyede olmalıdır.
8- Akut ve Kronik Böbrek Yetmezlikleri
Kalp yetmezliği, prostat hipertrofisi, düzenli kullanılan ilaçlar, şeker hastalığı, böbrek kistleri, kas zedelenmeleri, kan basıncının aşırı düşmesi gibi farklı nedenlerle ortaya çıkabilen böbrek yetmezlikleri, böbreklerin işlevlerini yerine getirememesi durumu olarak tanımlanabilir. Böbrekler akut ya da kronik olarak işlevini kaybederse hastaların detaylı tetkiklerinin yapılması gerekmektedir. Böbrek yetmezliğine neden olan faktörler belirlenmeli ve belirlenen faktörler doğrultusunda kişiye özel tedavi süreci başlatılmalıdır.
9- İdrar Yolu Enfeksiyonları
İdrar yoluna ulaşan bakterilerin idrar yaparken zorluklara neden olması ve kişinin hayat kalitesini azaltması idrar yolu enfeksiyonlarının en temel belirtileri arasında yer alır. Kimi zaman ateş, bulantı ve halsizlik gibi belirtileri de görülebilen idrar yolu enfeksiyonlarının tedavisi mümkün olduğunca hızlı bir şekilde başlatılmalıdır.
10- Yüksek Ateş ile Seyreden Hastalıklar
Ateşin yükselmesi başlı başına bir hastalık olarak düşünülse de aslında metabolizmada meydana gelen farklı bir rahatsızlığın belirtisi olarak ateşin yükseldiği unutulmamalıdır. Yüksek ateş ile seyreden hastalıklara örnek olarak bademcik iltihabı, bronşit, sinüzit, orta kulak iltihabı, bağırsak iltihabı, böbrek hastalıkları gösterilebilir. Bu nedenle yükselen ateşin nedenlerinin tespit edilmesi ve tedaviye bu doğrultuda devam edilmesi gerekir.
11- Romatizmal Hastalıklar
Kas, kemik ve eklemlerde acı, ağrı, sızlama, şişkinlik gibi belirtilerle ortaya çıkan romatizmal hastalıkların birçok çeşidi bulunmaktadır. Tam olarak nedenleri bilinmeyen bu hastalıklar kişinin hareket ederken zorlanmasına ve dolayısıyla hayat kalitesinin düşmesine neden olur. Gut hastalığı, akut eklem romatizması, reaktif artritler, tendinitis, kireçlenme, yumuşak doku romatizmaları en sık karşılaşılan romatizmal hastalıklar arasında yer alır.
12- Besin Zehirlenmesi
Mide bulantısı, baş dönmesi, halsizlik, bağ ağrısı ve nefes almakta güçlük yaşanması gibi belirtileri olan besin zehirlenmesi hijyenik ortamda üretilmeyen yiyecek ve içeklerin tüketilmesi durumunda ortaya çıkar. Nadir de olsa felce ve ölüme neden olabilen besin zehirlenmelerine acil müdahale edilmesi gerekir.
13- Karaciğer Hastalıkları
Yorgunluk, kilo kaybı, bulantı, kusma ve cildin renk değiştirmesi gibi belirtilerle ortaya çıkan karaciğer hastalıkları karaciğerin işlevlerini yerine getirememesine ve hatta ileriki aşamalarda fonksiyonlarını tamamen kaybetmesine neden olabilir. Hepatit A,B,C; kronik hepatit, viral hepatit, karaciğer yetmezliği, siroz, hepatit ensefalopati, kist hidatik, karaciğer kanseri gibi hastalıklar en sık görülen karaciğer hastalıkları arasında yer alır.
14- Metabolik Bozukluklar
Doğuştan ya da sonradan ortaya çıkabilen metabolik hastalıklar; kişinin düzenli olarak tedavi görmesini gerektirmektedir. Oldukça geniş bir kapsamı bulunan metabolik hastalıklara örnek olarak şeker hastalığı, guatr, fenilketonüri, doğumsal hipotiroidi vb. gösterilebilir. Metabolik hastalıkların temel nedeni metabolizmadaki kimyasal süreçlerin farklı nedenlerle aksaması olarak açıklanabilir.